Gülse Birsel'in Köşe yazılarını bir başlık altında toplayalım...
___________________
'Gece kuşları', 'sabah insanları'na karşı!
Gıcık tanıdıklarım var! Her sabah 07.30'da kendi kendilerine uyanıyorlar! Pencereyi açıp, derin nefesler çekiyorlar ciğerlerine! Sabahları neşeyle kalkıp, spor yapıp, şarkı söyleyerek duşlarını alıyorlar. 09.30'da işlerinin başında, performanslarının zirvesindeler! O esnada ben uykumun en tatlı yerinde oluyorum! Genellikle öğleden sonraya kadar önemli görüşmeler yapmamaya, karar almamaya özen gösteriyorum! Akşamüstü kafam çalışmaya başlıyor! Akşam 20.00'den sonra canavar gibi oluyorum, gece yarısına bir iki saat kala zirvedeyim! Çalışabilir, eğlenebilir, fikirler üretebilir, Manş'ı yüzerek geçebilirim! Ben gece kuşuyum! O saatlerde bahsettiğim ahbaplarım, ("Arkadaşlarım,'' demiyorum, zira saatlerimiz uymadığı için samimiyeti ilerletecek fırsat bulamıyoruz!) esnemekten yorgun, yatmadan önce dişlerini fırçalıyor oluyorlar! Onlar sabah insanları! O halde, yeryüzündeki insanları ikiye ayırabiliriz: Çalışkan, düzenli sabah insanları ve doğanın sürprizleriyle dolu ender bulunan gece kuşları! Ne baktınız? Elbette ait olduğum gruba torpil geçeceğim! Sabah insanı neşelidir, disiplinlidir, işini sever. Onlara birçok konuda güvenebilirsiniz! Tatile gittiğinizde, çiçeklerinizi sulamaları için, çocuklarınızı emanet etmek için ve sabah kahvaltısına gitmek için idealdirler! Bu gruptan tanıdıklarınız: Muhtemelen Arnold Schwarzenegger, illa ki şirketinizin muhasebe müdürü ve yüksek ihtimalle Seda Sayan! Gece kuşu ise yaratıcıdır, heyecan vericidir. Yetenek, yüksek zekâ ve mucitlik isteyen işlerde başarılıdır! (Ait olduğum gruba torpil geçeceğimi belirtmiştim!) Atletik faaliyet olarak beyin jimnastiğini tercih eder! Onlara, randevu saatleri konusunda güvenmeyiniz! Biyolojik ritimleri uymayacağından asla çocuklarınızı bırakmayınız! Sabaha kadar sohbete açık olmaları bir başka avantajlarıdır! Bu gruptan tanıdıklarınız: Kesin Einstein, kayıtlara göre Beethoven, bendeniz, bir de hani apartmanda üst katta oturan teyzenin 40 yaşında, hâlâ iş bulamamış, gündüzleri sürekli uyuyan, gözlerinin altı sürekli mor dolaşan oğlu var ya, o! Gece kuşlarını, sabah insanlarından ayıran çizginin, yaşam tarzı ve zorunluluklarla ilgili bir durum olduğu söylenir. Bense yıllardır buna karşı çıkan bir gece kuşuyum!
MASALLAR UYUTMAYA YETMEZ
Bebekliğimden beri, bu konuda, aileme çeşitli müşküller yaşatmış olduğumu, beni uyutmak için anlatılan masallar, söylenen şarkılar ve uydurulan oyunlardan biliyorum. Annemin "Akşam uyumayı, sabah uyanmayı bilmiyorsun!" cümlesi, en güzel saptamalardan biridir! Demek ki, benim gece yatmayı, sabah kalkmayı bilmememin, yazar olmakla falan alakası yok! Kısa bir zaman önce, bu savım, bilimsel olarak kanıtlandı! Canlıların saatlerini ayarlayan gen bulundu. Ve gece kuşlarında bu gen, mutasyona uğramış! Yani, bana, Einstein'a, Beethoven'a ve üst katta oturan teyzenin işsiz oğluna "Mutant,'' diyebilirsiniz! Ki belki ona zaten diyordunuz, onu bilmem! İnsan vücudu, günün 24 saat olmasına göre ayarlanmış. Yaşayan organizmaların çoğu, genleri sayesinde, güneşin olduğu saatlerde çalışmaya, yemek yemeye ve uyanık kalmaya meyilli! Işık gidince, vücut dinlenmeye geçiyor. Yeni bir deney; bazı farelerde bu genin mutasyona uğradığı ve vücudun diğer farelerdeki gibi 23.6 saatlik dilimlere göre değil, 27 saatlik bir güne göre çalıştığı yönünde sonuçlar verdi. Geceleri diğerleri uyurken, bunlar hoplayıp zıplıyor, yiyecek arıyor, sabah olduğunda kaşına kaşına uyumaya devam ediyorlar! Başka bir araştırmada ise gece insanlarıyla sabah insanlarının, aynı genin iki ayrı versiyonunu taşıdıkları ortaya çıkmış. Biyolojik saati düzenlediği yeni anlaşılan genin, gece kuşlarında "geç saatler'' ismi verilen, mutasyona uğramış hali bulunuyor! Artık o geni mutasyona uğratanlar, sabaha kadar gözcülük yapan atalarımız mı, yoksa benim gibiler mi bilinmez! Ama tıp dünyası, bu sabahlara kadar oturanları sağlıklı bulmuyor! Araştırmaların amacı, vücut ritimlerini düzene sokabilecek bir ilaç arayışı! Yani tıp, gece kuşlarını zorla sabah insanı yapma peşinde! Bu yazıyı yazdığım saat 02.27 civarında diyorum ki: Bize "Mutant!" diyebilirsiniz, "Geni bozuk!" da diyebilirsiniz! Ama bırakın dağınık kalalım! Gece kuşlarına özgürlük!
20 Mayıs 2007 Pazar/Sabah.Pazar Eki